13 Kasım 2009 Cuma

bday

attığın zar yek mi yani
yazdığına denk mi yani
yaptığın iş bu mu yani
nakit değil de çek mi yani..


'iyi ki doğdun' diyorlar. küfür eder gibi.. teşekkürler, teşekkürler, sağol. koca bir gün boyunca 72 farklı kelime kullandım, sırf bugün doğum günüm diye. ondan sonra shakespeare bilmemkaç bin kelimeyle yazıyorduya getiriyorlar lafı, biz türkler çok dar alanda konuşuyormuşuz. her gün doğum günleri oluyor, her gün iyi ki doğdunlar uçuşuyor. ne diyeceksin cevaben? teşekkürler. bu kadarı yetiyor. uzunca bir aranın ardından dün gece ilk defa saat akşam 11 gibi uykuya dalmıştım. normal insanların uyuduğu saatte uyuyor olmak rüyalarımı bile etkiledi. çok pozitif şeyler görüyordum. hiç bitmesin istiyordum. ama kahretsin ki emre tilev'in dillere destan böğürtüsüyle yatağımdan fırladım. telefonum çalıyordu. zil sesi ise şu;



son zamanlarda telefonum sık çalmadığı için sadece galatasaray maçlarını izlerken kullandığım zil sesini değiştirmeyi unutmuşum. uyuyan, hem de aylardır hasretini çektiği bir şekilde huzurla uyuyan birinin kulağının dibinde keweoooolll diye bağıran bir emre tilev yeryüzünün görebileceği sayılı mutlak korku unsurlarından bir tanesidir. ve bu unsur dönüp dolaşıp beni buldu. telefonu açtım, yaşadığım kısa vadeli şok nedeniyle karşıdaki insana (arkadaşım insanı) 'ebenin amı' diye çıkıştım. şok yerini sinire bırakmıştı, 'ne istiyosun lan gecenin bi vakti' diye sürdürdüm çıkışımı. o da şaşırmıştı. böyle karşılanmayı beklemiyordu. 'iyi ki doğdun karşim' dedi. o an dank etti. doğum günümdü dün benim. 3 senedir 19 yaşında olan ben, bi ihtimal 20'e girebilecektim belki. 3 yıl önce bir doğum günümde annem 19'dan gün aldığımı söyledi, ertesi sene 19'un dolduğunu 20'den gün aldığımı ama yine de 19 olduğumu söyledi, geçen sene yaşımı soranlara 'gün alıyorum' diye cevap verdim sürekli. yaşım konusunda kafam çok karışık. gün almak gibi küçük hesaplar peşinde koşmamalı insanoğlu.

bu seferki doğum günüm geçen senelere nazaran sönük geçti. geçen senekini çırağan'da yapmıştık çünkü, bu seferkini yapmayınca sönük oluyo. aflkşaflşa. geçen sene de 15 kişi toplanıp popkek yeyip kola içtiydik halbüse. sabah okula giderken yeryüzünün en manasız ikilemlerinden birinin içine düştüm. odadan çıkıyordum ve kapıyı kapatmak üzereydim, okula gidecektim. o sırada gözüme takıldı o. kola şişesi. orada öylece durmuş bana bakıyordu, ben de ona baktım. 'içsem mi, yok içmeyeyim, içeyim hala asitliyken, ağzımın tadını bozar, içmek de lazım, zararlı ya da...' goool. farkı ben yarattım. aflkaşa. yaklaşık 2 dakika boyunca kapatmak üzere olduğum kapının eşiğinde bir kola şişesiyle bakıştım ve hala geri zekalı olmadığımı iddia ediyorum. uykuluydum sadece.

okul sıkıcı, okul sıradan. facebook'un hatırlatmasıyla doğum tarihimi belleyen bazı insanlar doğum günümü kutladılar. iyi ki doğmuşum. teşekkürler dedim hepsine. diyemedim başka şey. özel günler hususunda dünyanın en temkinli kadını olan annem 14 şubat'ta doğmuştu, babamla 14 şubat'ta evlenmişti. beni 12 kasım'da doğurmuştu, benden 10 yaş küçük kardeşimi de bi punduna getirip 12 kasım'da doğurmuş. bu kadar planlı yaşamayı nasıl becerdiğini hiç anlayamayacağım. sorsan tesadüf diyor. tekrarlanmayan başarı tesadüfmüş. aynı annem beni arayıp kardeşimle konuşturdu ve karşılıklı doğum günü kutlattırdı. iki kere arama olmasınmış. bence annemi maliye bakanı yapsalar ülke süper kalkınır. 10 yıla kalmaz imf bizden borç istemek için habur'umuza dayanır.

yetiyor aslında bu kadarı. annem, en yakın arkadaşlarım ve kardeşim kutladı doğum günümü. fazlasına ihtiyaç yok. kardeşim ergenliğe giriyor bu arada. sesi çok çatallaşmış. şimdi dövsek ters falan da teper bu, karşılık verir. iyiydi çocukken, iyiydi.. girmeyecekti o ergenliğe. eve geldim ve uyudum. evet, doğum günümde uyudum. deliksiz hemi. dışarsı yağmur, çamur pislik içinde, ya ne yapacağıdım? üst komşu kendine play station almış, sürekli 'adrianoooo' diye bağırıyorlar. yan komşu da gitar almış. nothing else matters introsu çalıyor sürekli. 3 saattir intro çalıyor avradısktiğim. kafa lan bu.

bir yaşıma daha girdim. 19 değilim artık, baş kaldırıyorum. amına koyim 10 yaş küçük kardeşim 12 yaşına geldi bana hala 19 diyorlar. ya matematik bilin az arkadaş.
uyandığımda başucumda onlarca popkek vardı. 2. geleneksel popkek şenliklerinde uyuduğum için başucuma bırakmışlar nevaleyi. tane tane yiyorum şimdi. vişne kremalı. bir de not iliştirmişler; 'ebeni sikeyim.' ne güzel adamlarsınız lan..

edit: afkalş babamı unutmuşum lan. o da aradı. o da sağolsun uyurken aradıydı, ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum tam. ama yine de kırgınım ben ona aslında. vizeler geldi geçti ne bi arar, ne bi sorar. sonra final vakti geliyo her gün arıyo 'alttan bırakırsan yazın sanayiye çırak verrim seni' diyo. oldu anasını satayım. ne çeşit bi motivasyon senin bu yaptığın yav?

1 yorum:

beyza dedi ki...

"bu seferki doğum günüm geçen senelere nazaran sönük geçti."

dudullu life okuyorum gibi geldi bi an. neyse.

kutlarım.