Sinemaya düşeli uzun zaman olmuş, fakat muhtemelen gişe başarısı namına herhangi bir olayı yok. Olsa çekildiğinden ve sinemada gösterildiğinden haberimiz olurdu.
Dün otobüs yolculuğu sırasında Digi-koltuk vasıtasıyla izlemek durumunda kaldım. 4 saat boyunca 30 kiloluk kafamın da dahil olduğu bir ağırlık taşımak zorunda kalan götümdeki ağrıyı bir nebze unutturdu izlerken. O göt ağrısını unutturan film, iyi filmdir, hoş filmdir arkadaşlar. Bu sözüme güvenin lütfen. Ondan önce yayınlanan Dragonball evolution dindirmedi mesela, hem 2 saat daha az süre oturulmuş bi göte. Öyleyse Dragonball'un sinema uyarlamasına tırt olmuş diyebiliriz. Niye deriz? Çünkü Goku filmin başında çok ezik bir eleman, okulun piçi bunu eziyor büzüyor, sonra Goku'nun canına tak ediyor, yeteneklerini kullanıp dövüyor okul piçini ve arkadaşlarını. Böyle bir olayı barındıran senaryoların film haline getirilmesine karşıyım. Yeter da. Koskoca Hollywood küçük Emrah tıynetiyle film çekiyor.
Adab-ı Muaşeret'e dönelim. Film eşine az rastlanır türden bir kolaj filmi olmuş. Yani izleyiciye orjinal bir senaryo ve sürükleyici bir olay örgüsü vaat etmiyor. Çeşitli filmlerin ünlü sahneleri, şov programlardan akıllarda kalan enstantaneler cart curt birleşip bir film oluyor. Gönderme yapılan filmleri izlememiş olanlar için hiçbir şey ifade etmese de o sahnelerden haberdar olanlar için eğlenceli. Bu yönüyle oldukça riskli bir iş bu yapılan. Nitekim tutmamış, çıktığının ertesi gün sinemadan inmiş, geçenlerde show tv'de oynadı :D:D:D:D
4 saat üstünde oturulmuş götünüzde müthiş bir ağrı hissettiğiniz zamanlarda izleyebilirsiniz. Onun dışında pek tavsiye etmem. Başka şeyler izleyin.
Filmin takdir ettiğim tek yönü; liseli rolünde karşılaştığımız elemanların neredeyse tümünün yüzlerinin sivilcelerle kaplı olmasıydı. Umarım bu lise film/dizilerinde bir devrim olur, fondötene bulanmış, memeleri sarkmış, kartlaşmış karıları liseli diye izlemeyiz. Sivilce lise öğrencisini çok samimi gösteriyor. Bir de Bora Akkaş iyi oyunculuk yapıyor. Yolu açık olsun.
Tüm bunlardan ayrı olarak; Yıldız Asyalı'yı çocukluk zamanlarımda Kanal D çocuk'ta izlerdim. Keman çalıp kuklalarla konuşurdu. Bende romatizma başladı, bu kadın hala liseli rolünde oynuyor. Ne kötü bir oyunculuk kariyeri ama!
Bunun babası vardı Keloğlan..
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ
2 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder