23 Mart 2010 Salı

- şundan da var

- bi de şundan var.
- şu da güzel bak
- şunu bi deneyin isterseniz.

lan sizin allah belanızı versin be. alışverişe gittim bugün, annemi en çok kirli çamaşırlarım küçük tepecikler oluşturmaya başladığında ve bazı şeylere ihtiyacım olduğunda özlüyorum. oğlum olsam hakkımı helal etmezdim kendime de, ana yüreği işte dayanamıyor.
alışveriş konusunda silme kütük olduğum için genelde alıcı gözüyle vitrin incelemem, hmm güzelmiş derim en fazla yürür giderim sonra. annemi gönderirim hep alışveriş yapmaya, acayip estetik algısı var, nerde çizgili yün kazak var alır getirir hep. kalp üstünde cep olan kazak giydirmeye çalıştı bana kaç kere, ters teptim, ortamı gerdim. hahahaha, geçen almış bi kazak, bak bakalım beğenecek misin dedi, baktım babamın kına gecelerinde giydiği kazağın aynısı. alkfaşlkfkla, geçen yüz yılın modasını getiriyor kadın eve. ama oğul yüreği tabi, çuval alsa giyerim bazı zamanlar.

neyse işte uzun bir süre annemin yanına gidemeyeceğim için alışveriş yapmak durumunda kaldım bugün. yaz geldi hala yün kazak giyiyorum burda, terimde boğulacam nerdeyse.
olm o alışverişler falan ne değişik olaylarmış ya. garip garip şeyler sürmüşler piyasaya. önünden arkasından ip sarkan pantollar, zincir mincir var üstlerinde, sağını solunu delmişler. tişörtler desen ayrı şey, sik sok şeyler yazıyor üstlerinde. alabildiğine isyan var tişörtlerde. dünyayla kavgalı amına koduklarım. moda da pembe herhalde, renkler full pembeydi. noluyor olm? kim üretiyor bunları? bir de mankenlere giydiriyorlar bun kıyafetleri, bakın ne güzel kıyafet diyorlar. e ibneler o mankene çarşaf serseniz onu da yakıştırır kendine. six pack koymuşlar, kaslar maslar fışkırıyor heriften, surat altın oran zaten, kasığı da şişirmişler bize yediriyolar. sergilenen kıyafetleri alanlara bakıyorum, birinin göbek yeri yalıyo, 'xxl yok mu' diye soruyo, öbürsü tığ gibi, tekme atsan ortadan kırılacak herif, birinin dışarı götü fırlamış kim kardishan gibi olmuş herif. kime yediriyosunuz olm siz? şişman manken koyun oraya. tezgahtar karılara da oldum olası kılım zaten. bi rahat bırakmıyor bakayım ne var ne yok diye. neye baksam 'deneme kabinimiz şurda bi deneyin isterseniz' diyor. su borusuna bakıyorum bi deneyin isterseniz diyor. götüme mi sokacam su borusunu, nasıl deneyecem.

yaklaşık 3 senedir gerekmedikçe pantolon giymiyordum, parayı aşortmana gömüyordum ama şu sıralar pantolonun gerektiği yerlere soktum burnumu, mecbur pantolon alacam. dizmişler sıra sıra koca cepli garip garip şeyler, kendinden kemerli, kemer de kumaş mıdır ne sikimdir, ucunda demir sallanıyor bi tane. satacak onu bana, giydirecek bir de. naaah. kotlara gidiyorum, onları da taşa mı sürtmüşler napmışlar, yarısı açık yarısı koyu garip garip şekiller var. delik bir de ahaha.

ayakkabı bakıyorum, onlar da bozmuş işi. 3 yıl evvel bi adidas aldıydım, ayağım aniden büyüyünce eskitemeden bırakmak zorunda kaldıydım, hala tadı damağımda o ayakkabının. ama o modelin üstüne hiçbir şey koymamışlar. gerilemişler hatta. yarısı cırt cırt yarısı bağcıklı modeller, içinden ipler geçen şekilsiz şeyler. hele nike tam dallama. 2 kilo ayakkabı üretiyolar. ama puma kıraaaaal. ayakkabı tezgahtarlarının olayını da anlamadım. standın önünde bakıyorum modellere, parmakla gösterip 'bi de bu var' diyor. e görüyorum. çekilsene öteye.

üç beş sade abartısız tişört buldum da aldım neyse ki. pantol beğenmedim, sikseler almam delik pantol. bi ara ispanyol paçanın hortladığı gibi 10 yıl öncesinin modası hortlar da yine benzer modelleri üretilirse stoklayacam koli koli pantolon. kelime esprili tişörtler de çığırından çıkmış. paso belden aşağı çalışıyorlar. onları da eleştirdim ayaküstü. dedim adam olun insan olun lan.

1 yorum:

Salih Özdemir dedi ki...

http://www.buyutec.net/p-Sisman-Manken-26912.html