5 Ocak 2009 Pazartesi

slm

ne yazacağımı bilmiyorum. kafamda belli bir konu yok. yaklaşık 2 saattir ödev yapıyorum. herifin teki wikipedia diye bir site açmış, kendine hayrı yok aletin. tamam, orjinal bir düşünce, toplum için yararlı bir hizmek ama sen ipini koparanı siteye sokarsan adamlar mahveder ortamı. hani bazı adamlar vardır, bir ortama girdiklerinde etraftaki herkes gerilir. ne diyecekse bir an önce söylesin, defolup gitsin isterler.. nedir bu adamların suçu? kendilerini beğenmeyenler gibi olmamak mı, yoksa kendilerini beğenmeyenlerin olmak istediği gibi olamamak mı? yaa.. böyle de dolaylı anlatım yaparım, ergen kız tripleri atarım alüminyum. ergen kız dedim de, ulan bunlar ne iğrenç oluyor ya.. geçen gördüm bir tanesinin yazısını, bir şeye benzetemedim. ama kızın attığı tripleri gördükten sonra kızı bir güzel benzettim. yalan söyledim, benzetmedim. çok istedim lakin olmadı, abisi falan vardır diye düşünerek temkinli davrandım.

sigaram yok şu an. bankadan para çektim az önce, yeni 20 tl'lerden verdi bankamatik, sağolsun. sigara almak için dışarıya çıkmayı düşünüyorum, ama yerde birikmiş karlar yürüyüşü zorlaştırdığı için üşeniyorum. olur ya düşerim kafa üstü zemine, tentürdiyot da yok yanımda. tentürdiyot'un bu şekilde yazıldığından emin değilim. böyle yazılan bir şeyin insan sağlığına faydalı olabileceğinden de şüpheliyim. tentürdiyot.. neyse, tüm risklerin üzerine gözüm kapalı atlıyorum, gidip o sigarayı alacağım. yeni para çektim ayrıca, en pahalısından alıp ucuz sigara paketlerinde saklayacağım. sinsi benim göbek adım.

gittim camel soft aldım. 1 haftadır içine tütün diye saman doldurulmuş anadolu marka sigaralardan içiyordum. fiyatı 2.50 ytl. şimdi param var ya, o yüzden gittim hemen camel aldım. böyleyim ben işte. o değil de, bu bloga son yazdığımda yukarıdaki panelde daha fazla ayrıntı vardı, şimdi sadece önizleme sekmesi var. sanırım benimle dalga geçiyor.
'hayat bir sahnedir' demiş ya shakespeare. bunun atalarına müthiş kinliyim ben. ne tür bir hastalıklı zihin koca sülaleye shakespeare diye soyisim düşünür ki? vallahi bu heriflerin yaptığını düşmanı yapmaz o adamın. muharrem var sonra. onların da babalarına sinirliyim. o yavruya muharrem diye isim koyarken hiç mi sızlamıyor vicdanın? neyse, hayat bir sahnedir demiş bu şekspir. aslına bakarsan ben şekspir'e de kılım. şemsiyeci bir abiye 'dostum şemsiye yapınız' demiş ve bu lafı tarihi göt edişlerin arasında yerini almış, ben geçen gün adamın tekine dostum önünüze bakınız dedim, adam bana siktir git dedi. ulan bu şekspir adamı deyince sanat oluyor, değerli oluyor, ben deyince siktirip gitmekle mükellefim. adaletin bu mu dünya?

geçen gün televizyonlardaki yılbaşı eğlencelerine takıldı gözüm. ismi cismi bilinmeyen bir pespaye ortaya çıkmış şarkı söylüyor, arkasında bir grup yarı çıplak kadın dans ediyordu. yüzlerinde anlamsız bir tebessüm ile bir sağa bir sola kaykılıp duran bu kadınları görünce onlara acıdım. sonra şekspir dallamasının o sözü geldi aklıma. 'hayat bir sahnedir'.. evet, aslında orada izlediğim şey hayatın ta kendisiydi bana göre. diğerlerine nazaran daha şanslı olan kişi ilgi odağı olmuş, oradan oraya koşup şanına şan katıyor, diğerleri de onun arkasında dans ediyor..

'diğerleri'.. onların ismini kimse bilmiyor. onlar aldıkları muhtemelen küçük bir meblağ karşılığı istemedikleri her hallerinde belli olan bir işi yapıyorlar, yaşamlarını devam ettirmek için ihtiyaç duydukları parayı kazanmak adına gururlarını hiçe sayıyorlardı. önlerindeki esas kız ise şanslıydı. o, gösterinin merkeziydi. hayat da böyle değil midir? sadece şanslı olanlar olayların merkezindedir ve şanssız olanların omuzlarına basarak yükselirler. diğerleri ise sadece arkada kareografiyi tamamlayan nesnelerdir, bireyler değil. birisi isyan etse, ben yokum ulan bu ucuzlukta dese, yerini doldurabilecek binlerce insan var. hayat, birilerinin yükselmek için kullandığı basamaklarla dolu.. insan bunlar. orada etrafa aptal tebessümler saçan kadınlar gibi, mutlu olduklarını sanıyorlar. ama aslında hepsi önde şarkı söyleyip ilginin merkezinde bulunan kişinin yerinde olmak istiyor. hayat bir sahneyse, böyle bir sahnedir. fazlası değil.

dünyanın en kolay işi spor gazetesi çıkarmaktır bence. bir gece önceden yıldız bir futbolcu belirle, sonra fotoşopla buna fenerbahçe&galatasaray&beşiktaş forması giydir, ertesi gün 'x fener'de' manşetiyle sal piyasaya.. imkanım olsa da ben de çıkarsam diye düşünmüyor değilim. bu arada gazı aldım, paso yazıyorum.. ödev yapmaktan vazgeçtim, gitmeyeceğim yarın okula.
blogumu kimse okumuyor aslında. reklamını yapmadım zira. kendi kendime konuşuyormuşum gibi oluyor ama yine de hoşuma gitti bu böyle. rahatlatıyor insanı. evet ya, istediğin kişiye istediğini diyebilirsin.

güzel işmiş lan blog. yasal yükümlülük de yok. neyse sıkıldım ben. eyvallah.

2 yorum:

Alper ÖZCAN dedi ki...

Senin canını sıkayım ben biraz.

Blog'unu okuyorum ben. Haberin olsun :D

Ama bazen zamanım az iken, uzun görünce yazını kaytarabiliyorum ortasında. Ama farkettim ki, bi başladım mı ben de devam edip döktürüyorum. Ama benim ki karman çorman oluyor, senin ki okunaibliyor en azından.

Neyse kısa keseyim, lakin yorumum da uzun oldu ;)

Gün Han Selaş dedi ki...

Türk insanı yorum yapmayı pek sevmiyor o yüzden kendine kendine konuşuyorsun gibi geliyordur sana.
Okuyan vardır elbet aha şuanda bi tane daha eklendi misal:)